“Genel Müdür 7.0” kitabı, Türkiye iş dünyasında sıkça rastlanan bir önyargıya meydan okuyarak ortaya çıktı: İşbirliklerinin zor olduğu düşüncesi. Ancak bu kitap, işbirliğinin ne kadar başarılı ve verimli olabileceğinin canlı bir örneği oldu. Kitabın yazım süreci, ekip çalışması ve işbirliğinin mükemmel bir gösterimi olarak, sadece bir ay gibi kısa bir sürede tamamlandı.

Bu süreç, her bir yazarın kendi uzmanlık alanlarından beslenerek ortak bir hedef etrafında kenetlenmesiyle şekillendi. Yazarlar, genel müdürlük görevinin evrimi üzerine derinlemesine araştırmalar yaparak ve farklı perspektifler sunarak içeriği zenginleştirdiler. Her biri kendi bölümünü, iş dünyasının karşılaştığı zorluklar ve bu zorluklara uyum sağlama yöntemleri üzerine yazdı.

Bu sürecin başarısında, VUCA (volatilite, belirsizlik, karmaşıklık ve belirsizlik) dünyasının gerektirdiği çeviklik ve işbirliği kavramları temel rol oynadı. Kitabın her bir bölümü, bu modern iş dünyası unsurlarını yansıtarak, genel müdürlerin ve iş liderlerinin karşılaşabileceği değişimlere çabuk ve etkin bir şekilde adapte olmalarını sağlayacak bilgilerle donatıldı.

“Genel Müdür 7.0” böylece, iş dünyasında başarının anahtarlarının işbirliği ve ekip ruhu olduğunu vurgulayan, teorik bilgilerle pratik uygulamaları harmanlayan bir eser olarak ortaya çıktı. Kitap, hem yazarlar arasında hem de okuyucularla arasında sürdürülebilir bir diyalog ve öğrenme ortamı oluşturmayı başardı ve bu da onun sektördeki etkisini artırdı.

Kitabın Hikayesini kitapta bulabilirsiniz (s.7)

“Yaklaşık iki yıldır VUCA ve yönetim üzerine bir kitap hazırlığı içindeydim. Fikirler yavaş yavaş netleşiyordu ama hala eksik bir şeyler vardı. Derken, bir gün KOBITEK platformunda uzun zamandır yazılarını takip ettiğim ancak hiç yüz yüze tanışma fırsatı bulamadığım Faruk Şener’den bir mesaj aldım: “Bodrum’a geldim, görüşelim mi?” Tabii ki, dedim, neden olmasın? Memnuniyetle.

Birkaç gün sonra Yalıkavak’ta buluştuk. Kahvelerimizi yudumlarken koyu bir sohbete daldık. Sohbetin bir noktasında kitap projemden bahsettim. Faruk Bey bir an bile tereddüt etmeden, “Tufan, yıllarca GM (Genel Müdür) pozisyonlarında bulundun. Türkiye’de bu konuda yazılmış doğru düzgün bir kitap yok. Neden bu alanda bir kitap yazmıyorsun?” diye sordu. Üstelik bunu “Bir gün GM oldun” gibi etkileyici bir başlık önerisiyle süsledi. 

Bu fikir beni hem heyecanlandırdı hem de biraz korkuttu. Çünkü kendimi hep daha teknik, rehber tarzı yazılar yazarken görürdüm. Şimdiye kadar yazdığım her şey el kitapları ve talimatnamelerdi. Yaratıcı bir yazar olduğumu hiç düşünmemiştim. Ancak bu düşünce zamanla içimde büyümeye başladı. Belki Faruk Bey’in düşündüğü tarzda değil, ama kendi üslubumla bu kitabı yazabilirdim. Neden olmasın?

Genel Müdür 7.0 • Yeni Nesil Liderlik Yolculuğu

Tabii ki bu projeyi tek başıma gerçekleştirmemin çok uzun süreceğini biliyordum. Daha önce “Business Model You” ve “Business Model for Teams” projelerinde yaklaşık 300 kişinin işbirliğiyle kitaplar yazmıştık. Aynı yöntemi burada da uygulayabileceğimi düşündüm. Sonuçta işbirliği artık çağımızın en önemli unsurlarından biri. Tek başına her şeyi başarmak neredeyse imkansız hale geldi.

KOBITEK gibi platformlar da tam olarak bu tür işbirliklerinin filizlendiği yerlerdi. İlk iş olarak Senih Özkiper’e ulaştım ve kitabı KOBITEK yazarlarıyla birlikte yazma fikrimi paylaştım. O da projeye hemen sıcak baktı ve desteğini sundu. Beklemediğim bir hızla, kısa süre içinde platformdaki değerli arkadaşlarımızdan yaratıcı ve motive edici geri dönüşler almaya başladım. KOBITEK’te yazan profesyonel dostlarımız projeye katkıda bulunmak istediklerini belirttiler. Ertesi gün hemen herkesi tek tek arayarak konu paylaşımı yaptık ve sadece beş gün içinde bir Zoom toplantısıyla hedeflerimizi netleştirdik. Böylece projemize resmen başladık. 

Yazar kadromuz Alp Murat Baştuğ, Dilek Yurdabak Manik, Fatih Demir, Gamze Ürkmez, Hülya Maç, İsmail Kahraman, Murat Kadal, Şermin Çetin, Tufan Karaca, Volkan Şen, Yusuf Türkmen’den oluşuyordu.

Ayrıca Senih Özkiper’in proje boyunca bize sağladığı destek ve KOBITEK platformunun ev sahipliği, projenin başarısında büyük rol oynadı. Faruk Şener ise hem kitabımıza ismini verdi hem de yaratıcı fikirleriyle yolumuzu aydınlattı.
Bu kitabın ortaya çıkmasında en büyük pay, grubun her bir bireyinin özverisi, yaratıcılığı ve dayanışmasıydı. Onların parlak
fikirleri, ekip ruhuna olan bağlılıkları ve en önemlisi bana gösterdikleri sabır sayesinde bu proje hayata geçti. Hepsine yürekten teşekkür ediyorum.

Ama beni en çok gururlandıran şey, kitabın başarıyla tamamlanmasından çok, bu kadar kısa bir sürede böylesine güçlü bir işbirliği ile projeyi sadece bir ayda hayata geçirmiş olmamız. Bu proje, gerçek bir işbirliği örneği olarak hepimize ilham verdi ve bundan sonra da verecek”